DEİK Başkanı Olpak, DEİK genel merkezinde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında, son dönemde küresel ticarette ivme kaybı yaşandığını belirterek, dünya serbest ticaretten söz etse de ticaret savaşları ve ticaret ablukalarının gündemde olduğunu belirtti.
Trump’ın ABD’de yeniden göreve gelmesiyle dünyanın farklı bir sürece evrileceğini belirten Olpak, şöyle konuştu: “Tabii ki sadece Amerika’yı değerlendirmiyoruz. Dünyanın uzun süredir takip ettiği Çin ve Hindistan’a da bakıyoruz. Yıllardır hep Hindistan’ın “geldiğini” söyledik, ancak Hindistan “ABD ile Çin arasındaki bu rekabetin koşulları nedeniyle zorlanıyor” dedi.
Olpak, Türkiye için en önemli bölgenin Avrupa bölgesi olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Çünkü Avrupa’ya baktığımızda dış ticaretimizde ihracatımızın yüzde 56’sını Avrupa bölgesine yapıyoruz, ithalatımızın yüzde 50’sini Avrupa’dan sağlıyoruz. En büyük ticaret ortağımız ama Avrupa’ya “Biraz kaygıyla baktığımızı söylemek sanırım yanlış olmaz.”
class = “medyanet-inline-adv”>
Alman şirketlerinde bir yorgunluk ve isteksizlik ortamının bulunduğunu belirten Olpak, şöyle konuştu: “İş yapmada bir durgunluk var. Hem siyasi hem de iş dünyasındaki tüm muhataplarımızla görüşüyoruz ve orada o kadar olumsuz bir ortam var ki. Almanya’da beklemediğimiz bir görüntü oluştu.” dedi.
“YEŞİL DÖNÜŞÜM İLE HEPİMİZ İÇİN YENİ BİR EKONOMİK TASARIM GELİYOR”
Nail Olpak, geçen yıl en çok enflasyonla mücadele sürecinin konuşulduğunu belirterek, “Maalesef 2025’te korumacı tedbirleri, ticaret ablukalarını, ticaret savaşlarını daha çok konuşacağımızı düşünüyorum.” dedi.
Yeşil dönüşümü doğaya saygı çerçevesinde değerlendirmenin sınırlı bir bakış açısı olduğunu belirten Olpak, şöyle konuştu: “Yeşil dönüşümle birlikte hepimiz için yeni bir ekonomik tasarım geliyor, yeni bir ekonomik sistem üzerimizde. Bunun ağırlığı da belli. Görünüşe göre Trump orada daha fazla hamle yapacak ve bunun farkındayız.” “Ama dış ticaretimizin yarısını yaptığımız AB bloğu bile bu yeni sistemi bize getireceklerini söylüyor.” dedi.
class = “medyanet-inline-adv”>
Olpak, döviz kuru ile enflasyon arasındaki farkta çok büyük bir değişiklik olmayacağını vurgulayarak, şöyle konuştu: “OVP’ye baktığımızda ekonomi yönetimimiz mali disipline bağlı kalacağımızı ve enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi söylüyor. İç pazardaki yavaşlamanın 2025 yılında da devam edeceğini görüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Olpak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 21 civarında olduğunu, bu yıl faizlerin yüzde 20’ye düşmesini beklemenin gerçekçi olmayacağını söyledi.
Olpak, sanayi üretim endeksindeki düşüşün kasım ayında durduğunu, bunun sadece 1 aydır olumlu bir rakam olduğunu, 1 ay da olsa durmuş olmasının da 2025 yılı için olumlu ve umut verici bir gösterge olduğunu değerlendirdi.
“AB İLE EKONOMİ KONUSUNDA ÜST DÜZEY DİYALOG 6 YIL SONRA YAPILACAK”
class = “medyanet-inline-adv”>
DEİK Başkanı Olpak, AB’nin Doğu Akdeniz meselesi nedeniyle 2019 yılında üst düzey ekonomik diyalog toplantılarını askıya aldığını anımsatarak, şöyle konuştu: “Bağları koparmamak için bu toplantıları yüksek düzeyli ticari diyaloga dönüştürdü. Bu şu anlama geliyor: Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin kapılarını ve menşeini kapatmadım.” “Tepki veriyorum” mesajını içeriyordu. AB ile üst düzey ekonomik diyalog toplantısı 6 yıl sonra yeniden yapılacak. dedi.
Olpak, girişimcilerin vize ve tır transit kotaları konusunda yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, artık bu konuda da önlem alınmasının beklendiğini söyledi.
“İKİYE BÖLÜNMÜŞ AMERİKA’NIN BÖLGESİNİ TAKİP ETMEYE KARAR VERDİK”
class = “medyanet-inline-adv”>
Amerika’daki farklı dinamikler nedeniyle bölgeyi Latin Amerika ve Kuzey Amerika olarak bölme kararı aldıklarını belirten Olpak, şöyle konuştu: “ABD ile Ticaret Çerçeve Anlaşması gibi konularda 40 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştık. ve Yatırım (TIFA), Dijital Diyalog Platformu ve Enerji.” “Farklı gündemlerimiz olacak” dedi.
Olpak bir basın mensubuna şu soruyu sordu: “Gazze’de ateşkesin ardından İsrail ile askıya alınan ticari ilişkiler yeniden başlatılabilir mi?” “Siyasi olarak nasıl hareket edeceğimi elbette bilmiyorum ama iş dünyası olarak biz basitçe şöyle görüyoruz: Bir tutumun nedeni ortadan kalkarsa, tutum da değişebilir ve İsrail’le olan bu iş süreci yeniden normalleşebilir. ve ticarete yeniden başlayabiliriz.” diye yanıtladı.
“AB, AVRUPA İLE VİZE SORUNU KONUSUNDA KARIŞIK”
class = “medyanet-inline-adv”>
Nail Olpak, Avrupa Birliği ile gümrük birliğinin yükseltilememesinin asimetrik bir süreç olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bu yükseltmeden sadece Türkiye’nin faydalanmayacağını, bizim ve sizin faydalarınızın da belli olduğunu AB’ye de ilettik. Böyle bir süreçte neden güncelleme yapmayarak bunu yapıyoruz, soru politiktir.” “Siyasetin tıkadığı veya siyasi olarak açılması gereken süreçler var.” dedi.
Avrupa Birliği’nde, özellikle Almanya’da liderlik sorunu yaşandığını belirten Olpak, şöyle konuştu: “Seçimleri yakından takip ediyoruz, Almanya, Balkanlar ve Yunanistan ile iyi ikili ilişkilerin bu seviyelere ulaşması da bunda etkili. AB’nin ana yapısıyla ilgili sorunlarımız var.” değerlendirmesini yaptı.
Olpak, Avrupa’yla vize konusunda AB’nin kafasının karışık olduğunu, diğer ülkelerle yapılacak ikili görüşmelerde vize işlemlerinin hızlandırılabileceğini belirterek, şöyle konuştu: “Şaşırmış olabilirsiniz ama AB’nin patron ülkelerinde bile dijitalleşme Avrupa’nın çok gerisinde. Bazı ülkelerde vize sorunları var ve vize konusu ana yapıyla çözülecek bir şey değil.” Bu bir sorun” dedi.
Olpak, zaman zaman Suriye ile ilgili “biraz hızlı” açıklamaların geldiğini kaydeden Olpak, sürecin henüz yeni olduğunu ve aceleci davranmaya gerek olmadığını vurguladı.
“TÜRK’ÜN EXIMBANK’I DİĞER ÜLKELERİN EXIMBANK’LARIYLA REKABET EDİYOR”
Nail Olpak, Türkiye’den Suriye’ye giden ürünlere gümrük vergilerinin artırılması yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Yeni bir yönetim geldi, onun en önemli gelir kaynaklarından biri de gümrük vergileri. toptan yöntemle alınan bir karar olabilir.” dedi.
Türkiye’nin ihracatını artırdığını ancak yılda 30 milyar dolar artırma potansiyelinin görünmediğini belirten Olpak, şöyle konuştu: “Tek faktör iç değil, dışarıda da sorunlar var, aynı standardı yaparak bunu artıramayız. mevcut katma değerden daha yüksek bir katma değer için transit ihracatın kilogram cinsinden değerinden bahsetmeye devam ediyoruz” dedi.
Finansman konusunda Eximbank’a değinen Olpak, şunları söyledi: “Türk Eximbank, diğer ülkelerin eximbank’larıyla rekabet ediyor. Rekabet eden sadece bizim iş adamlarımız değil, Türk Eximbank, İngiltere, Hollanda, İsveç gibi ülkelerin eximbank’larıyla da rekabet ediyor. Devletimizin çok ciddi desteği var. ” dedi.
“TÜRKİYE’NİN KAYNAKLARI DA DAHİL ENERJİYİ ÇEŞİTLENDİRME ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR”
Nail Olpak, Türkiye’nin kendi kaynakları da dahil olmak üzere enerjiyi çeşitlendirme çalışmalarının devam ettiğini, tek kaynağa bağımlı kalmamak için farklı enerji kaynaklarının dışarıdan temin edilmesi yönünde çalışmaların olduğunu söyledi.
Çin meselesinin dünyanın çözemeyeceği bir denklem olduğunu belirten Olpak, şöyle konuştu: “Çin’e 10’a 1 açık veriyoruz. Kısa vadede bu açığı dengelemek kolay değil. Gerçekçi olalım. Biz de ciddi alım yapıyoruz” mallar, ihtiyacımız olanı alıyoruz.” “Maalesef kısa vadede her şeyi dengelemenin zor olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Karbon sınırı düzenleme mekanizmasına ilişkin bir soruya da yanıt veren Olpak, 2026 yılında başlayacak bu mekanizmaya başlangıçta tüm sektörlerin dahil olmadığını belirterek, şöyle konuştu: Şu anda bu ihtiyacı karşılayabilecek çok sayıda küçük firma var, “Onlar uymuyor” dedi.
Türkiye’de bir dönem tekstilin tamamen ortadan kalkması gerektiği tartışıldığını belirten Olpak, şöyle konuştu: “Türkiye gibi bir ülkede tekstilin dışarı çıkması gerektiğini düşünmüyorum. Yani sıkıntılar olduğunu biliyoruz ama hepsi diye bir şey yok. Tekstil hemen Bangladeş’e ya da Mısır’a gidecek. Zor olacak, olacak.” “Biz de bu dönemdeki bu zorluğun farkındayız.” dedi.
“2025 YILI EKONOMİK POLİTİKALAR 2024’TEN ÇOK FARKLI OLMAYACAK”
Nail Olpak, 2025 yılı ekonomi politikalarının 2024 yılından pek farklı olmayacağını belirterek, bu yıl faizlerin yüzde 20-25’lere düşmesinin beklenmediğini ve buna göre hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Otomotiv ihracatındaki kayıplara dikkat çeken Olpak, döviz kuru ile enflasyon arasındaki makasın açılmasının ihracatçıları olumsuz etkilediğini değerlendirdi.
Olpak, serbest kur rejiminin uygulandığını ve belirli bir kur hedefinin bulunmadığını ancak ihracatçılara sağlanan yüzde 2’lik döviz desteğinin artırılabileceğini söyledi.
Olpak, rezervlerdeki artışın ardından döviz zorunluluğunun azalmasının piyasaya olumlu sinyal vereceğini belirterek, ihracatçılara sağlanacak ilave desteklerin öngörülebilirliği artıracağını ve sektöre moral vereceğini söyledi.